DKAB ÖĞRETMENLERİNE YÖNELİK SEMİNER
Mavi Gün Koleji Konferans Salonu´nda, ilçemizdeki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) öğretmenlerine yönelik seminer verildi.
İlçemizdeki, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) öğretmenlerine seminerler verildi. Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlim Yayma Cemiyeti Arnavutköy Şubesi tarafından Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) öğretmenlerine yönelik düzenlenen konferansı Prof. Dr. Hikmet Özdemir verdi. Arnavutköy Belediyesi kozlar sosyal tesislerinde yapılan kahvaltının ardından Mavi Gün Kolejine geçildi. Mavi Gün koleji konferans salonunda verilen seminere, Arnavutköy genelinde görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenleri katıldı. İlçe milli eğitim müdürü Sayın Mehmet Dağ hocanın yaptığı selamlama konuşmasında okullarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin yüklendiği misyona değindi. İlçe Milli eğitim müdürü Sayın Mehmet Dağ yaptığı konuşmada, insanın temel haklarından birincisinin yaşam hakkı, ikincisinin ise eğitim hakkı olduğunu söyledi. Dağ: “Biz öğretmenler insanların eğitim hakkını koruyan ve kazandıran neferleriz. Bu çok kutsal bir görevdir. İnsanın yaşam hakkını korumak ve geliştirmek ne kadar kutsalsa eğitim hakkını korumak ve geliştirmek de o kadar kutsaldır. Her öğretmen bu bilinçte olmuyor maalesef... Birçok öğretmen müfredatın ve dersin öğretmeni olurken öğretmenlerin az bir kısmı öğrencinin öğretmeni olmaktadır. İşte öğrencinin öğretmeni olan ve onun eğitim hakkını layıkıyla koruyan öğretmen aslında öğretmendir. Öğretmenin birinci özelliği olumsuzluklara takılmaması; şartları kendisinin ve mesleğinin lehine çevirmesidir. Toplumda yaygın olan yabancılaşma hastalığına düşmemesidir. Öğretmen kendisini kuşatan şartlardan şikâyet etmez, olumsuzluklar karşısında yılgınlık göstermez. Bilakis hedefine odaklanıp işini her şeye rağmen aşk ile yapar ve bulunduğu ortamda fark yaratır. Öğretmenin ikinci özelliği öğrencilerindeki bireysel farklılıkları görmesi ve öğretmenliğini bu farklılıklar temelinde yürütmesidir. Öğrencilerimizin göz renklerindeki farklılıkları veya fiziksel özelliklerindeki farklılıkları gördüğümüz kadar, sahip oldukları zekâ türü alanındaki farklılıklarını da görebiliyor muyuz? İnsanın kendisini tanıması ve kendisini gerçekleştirmesi için sahip olduğu farklı özelliklerinin öğretmen tarafından keşfedilip, bu gerçeğin öğrencinin eğitsel çabasıyla buluşturulması gerekmektedir. Bunu da sadece gerçek öğretmen yapacaktır. Gerçek öğretmenin üçüncü özelliği duyguların kuvvetine inanmasıdır. Zira son psikolojik verilere göre, insanların tercihleri ve kararları çoğunlukla duygularına dayanmaktadır. Duyguların toplandığı merkez ise gönüldür ve gönül penceresinden bakan gerçek öğretmen bir yangının külünü yeniden yakıp geçecektir ve bu sayede inkişaf gerçekleşecektir” dedi.
Prof. Dr. Hikmet Özdemir, Faydalı Olacak Pratik Öneriler Sundu
Kürsüye Eğitim sektörünün önde gelen ismi İnsanlığa Hizmet Vakfı Özel MAVİGÜN EĞİTİM KURUMLARI Kurucusu Prof. Dr. Hikmet ÖZDEMİR hoca çıktı. Vatanımıza, milletimize ve demokrasimize kasteden hain darbe girişimini unutmadık. Aziz milletimizden ve 248 şehidimizden Allah razı olsun diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Özdemir; DKAB öğretmenlerinin mesleki gelişim düzeylerinin artırılmasına zamanın ruhunu uygun olarak öğretmenlerin güncel meselelere haiz olması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Özdemir sözlerine şöyle devam etti; 80 darbesinden sonra, 1983 Özal hükümetinde Din Öğretimi Genel Müdür Vekilliği yaptım.. İHL’lerin önü kesilmeye çalışılmıştı. Meslek Lisesi programlarındaki bir kısım dersler, (Elektrikçilik, Elektronik, Metal İşleri, Ağaç İşleri, Sıhhi Tesisatçılık, Halıcılık, Giyim, El Sanatları, Nakış, Aile Ekonomisi ve Beslenme, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Muhasebe ve Kooperatifçilik, Tarım) bunların sayısı 13-14 kadardı. Zannımca İHL’lerin Meslek Liselerine dönüştürülmesi düşünülmüştü. Hatta elli İHL’ de deneme yapılmış ve raporlar tutulmuştu. Önümde ilk bulduğum dosya bu idi. İlk işim bu çarpıklığı düzeltmek olmuştur. Arapça derslerini takviye amacıyla hat dersi koyuldu. Kur’an-ı Kerim dersini takviye amacıyla da Dini musiki ilave edildi. Beş saatlik ders süresi iki saate indirildi. Zira öğrenciler ve öğretmenler çok zorluk çekiyorlardı. İHL öğrencileri diğer liselere göre üç sat daha fazla ders görüyorlardı. Ayrıca kontenjanların sınırlaması var idi. Hatta kız öğrencilerin bu okullara ancak % 5 oranında alınmaları kararlaştırılmıştı. Bu durum karma eğitimi gerektiriyordu. Bu ise İHL’ler için büyük bir zorluktu. Bizim önemli ilk işimiz bu oldu. Kontenjan sınırlamasını ve kız öğrenciler sınırlamasını kaldırdık. İHL’e elli- altmış km. mesafedeki diğer il ve ilçelere şubeler açmak olmuştur. Bu vesileyle yeni müstakil İHL’inde hem kızlar ve hem de erkekler için ayrı ayrı okullar oluşması sağlanmıştır.
Beykoz / Kartal Anadolu İHL’nin Açılışı
Bakanlıkça, 1984 tarihinde bir Anadolu İHL açılması kararlaştırılmış, 1985 tarihinde de İstanbul Beykoz’da okul açılmıştı. Okul 1990 tarihinde Kartal’a taşınınca adı Kartal AİHL olarak değiştirilmiştir. Bu tarihlere göre bu ilk Anadolu İmam-Hatip Lisesi benim genel müdürlük döneminizde açılmıştır. Böyle bir İmam Hatip açmamızda ki amaç; yurt dışındaki vatandaşlarımıza dil bilen din görevlisi yetiştirmekti. İlk açılışta talebeler Türkiye’den Temin edildi. Sonradan az sayıda yurt dışından / Almanya’dan da öğrenciler gelmiş oldu. Okulda öğretim dili Almanca olacak ve mezunlar Almanya’daki vatandaşlarımıza hizmet vereceklerdi.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Vehbi Dinçerler Beye “İHL açmayacaksın” diye tembihe rağmen Beykoz AİHL bizim teşvikimizle açıldı. Sonra Anadolu İHL de olsa açılmayacak talimatı verilmiştir. Ancak biz 50-60 km mesafedeki yerlere İmam-Hatip şubeleri açtık, sonra bunlar İHL’ ye dönüştü, sayıları yüze yakın. Şubeler olarak açıldıkları için dikkat çekmedi. Bilahare yine ilk defa Milli Eğitim Başkanlığınca Kartal Anadolu İHL arsası İstanbul Kartal’ da kamulaştırıldı. Ayrıca Eyüpsultan Anadolu İHL arsası da kamulaştırılmıştır. Eyüpsultandaki Askeri Dikimevi olarak kullanılmış metruk binanında Milli Savunma Bakanlığından tahsisi alınarak İHL olarak eğitim öğretime kazandırılmıştır.
Yine bu dönemde Tunceli’ de yatılı İmam Hatip Lisesi açılmıştır. Buraya çok yetenekli idareciler tarafımca atanmıştır.
Bizim dönemimiz Milli Güvenlik Konseyi etkisinde bir dönem idi. Buna rağmen İHL’ nin gerek akademik başarısı ve gerekse sayısal artışı bu dönemde gerçekleştirildi. Sayın Vehbi Dinçerler’ in cesur kararları bu başarılarda büyük etkendir. Milli Eğitim Müsteşarı Sayın Mustafa Turhan Paşanın da katkıları olmuştur, dedi.
Talim ve Terbiye Kurulu Temsilci Üyeliği
Din Öğretimi Genel Müdürlüğü görevini ifa ederken aynı zamanda “Talim ve Terbiye Kurulu Temsilci Üyeliği” görevi de yaptım. “Talim ve Terbiye Kurulu Temsilci Üyeliği” demek, Bakanlık adına orada olup bitenleri gözetlemek, Din Eğitimi adına yanlışları önlemek amacıyla Sayın Bakan tarafından özel bir görevlendirmedir.
Bizim görev yaptığımız dönemde 12 Eylül 1980 ihtilalini yapan askerlerin oluşturduğu Milli Güvenlik Konseyi iş başında idi. Bakanımız Vehbi Dinçerler Bey Milli Eğitimde hep ilkleri gerçekleştirdi. İmam Hatip Liselerine sahip çıktı. Kendisine götürdüğümüz makul projelerimizi yürürlüğe koydu. İmam Hatiplerin Meslek Liseleri bünyesinde bir bölüme dönüştürülme projesini iptal etti. Yeni İHL Anadolu Lisesi açtı. Şubeler açmak suretiyle İHL’lerinin sayısını artırdı. Erkek kız şubelerinin açılmasını sağladı. İHL’ler de başörtüsüne geçit verdi. Özel okullar yönetmeliğinde değişiklik yaparak “çalışanların ibadetlerini yapabileceği yer ayrılır” hükmünü getirdi. İHL mezunları bütün üniversitelere rahatça girebildiler. Ezilmekten kurtularak şahsiyetlerine kavuştular. İHL’inin manevi şahsiyetlerine uygun idareci, öğretmen atamaları gerçekleştirildi. Yeni müfredat ve yeni programlara göre kitaplar yazdırıldı. Bakanlık Müsteşarı Mustafa Turhan Paşa ki kendisiyle çok rahat olarak çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Din Eğitimi Genel Müdürü olarak direkt kendisine bağlı idim. Vehbi Bey Din Eğitimine çok önem veriyordu. Örnek insan yetişmesine çalışıyordu. Hatta TRT’de “Aydınlığa Doğru” programını müşterek hazırlayıp halka sunuyorduk. İlk defa Din Öğretimi Dergisi çıkarıldı. Her ay 20.000 adet basılıp dağıtılıyordu. Milli Eğitim Dergisinden de öndeydik. Dedi.
Bizlerde Değerli Hocamıza, 20 yıllık birikiminizle eğitimde yeni ufuklar açmak üzere Arnavutköy’e hoş geldiniz. Mavi gün markasının diğer İlçelerimize de taşınmasını yürekten diliyoruz. Bize bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyoruz.
Haber: İYC Tanıtım Medya Birim Başkanlığı