Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

Sonuçlar
İMAM HATİP NESLİNİN ÖNCÜ İSMİ

Trabzon’da 1882 yılında dünyaya gelen Ökten, küçük yaşta önce babasını, sonra da annesini kaybetti. Bunun üzerine babaannesinin himayesinde hafızlığını yapan Ökten, bu şekilde ilk eğitimini de tamamlamış oldu.

Daha sonra Darülfünun Edebiyat Şubesinden 1911’de mezun olan Celalettin Ökten, ardından İstanbul’da öğretmen olarak göreve başladı. İlmi bilgisi ve olgun kişiliği sayesinde kısa zamanda “Celal Hoca” unvanıyla anılmaya başlanan Ökten, kentin çeşitli okullarında edebiyat, felsefe ve mantık dersleri verdi.

İMAM HATİP OKULLARININ AÇILMASI İÇİN MÜCADELE ETTİ

Ömrü boyunca ilim, irfan peşinde koşarak imam hatip okullarının açılması ve yaygınlaşması için mücadele eden Ökten, bu okullarda hocalık ve idarecilik görevleri de yaptı.

Celalettin Ökten, 1949’da Maarif Vekaletince İstanbul’da açılan imam hatip kursuna müdür ve öğretmen olarak atandı. Ancak Ökten, bu kursların yeterli olmayacağına inanarak, eğitimin, orta dereceli okullar açılarak buralarda verilmesini istedi.

Bu amaçla da dönemin Maarif Bakanı Tevfik İleri başta olmak üzere pek çok kişiyle görüşmeler yapan Ökten, İleri’nin de desteğiyle bu okulların ders müfredatı üzerinde çalıştı.

İmam hatip okullarının müfredatına hem dini hem de fen ilimlerinin konulması için büyük çaba harcayan Ökten, kendi ifadesine göre; “Kimi zaman bu okulların müfredatına yabancı dil, sosyoloji, felsefe, fizik, kimya gibi derslerin konulmasına karşı çıkan hocalarla, kimi zaman da bu okullarda Arapça’nın ders olarak yer almasına karşı çıkan ve Kur’an-ı Kerim’in Türkçe tercümesinden ve Latin harfleriyle yazılan kitaplardan okutulmasını isteyenlerle” mücadele etti.

Ökten’in bu mücadelesinin sonucunda, onun idealleri doğrultusunda imam hatip okullarının açılması kararı alındı.

İLK İMAM HATİP MÜDÜRÜ OLDU

Bu kapsamda “Celal Hoca” unvanıyla anılan Ökten de eğitim ve öğretim hayatına başlayan ilk imam hatip okulu olma özelliği taşıyan İstanbul İmam Hatip Okuluna kurucu müdür olarak atandı.

Ökten, okula atanmasının ardından kimi zaman elinde süpürgeyle temizlik, kimi zaman tamirat yaptı, çoğu zaman da tahta karşısına geçip öğrencilerine ders anlattı.

Zor şartlarda imam hatip okullarının yaşaması ve gelişmesi için çalışan “Celal Hoca”nın adı artık imam hatip okullarıyla özdeşleşmişti.

Arapça, Farsça ve Fransızcayı iyi derecede bilmesinin yanı sıra İslami ilimlerle beraber Batı bilim ve düşüncesine de hakim olan “Celal Hoca”, resmi derslerinin yanında Beyazıt’taki Soğanağa Camisinde de 6 yıl süreyle cumartesi günleri, İmam Gazali’nin “İhya-u Ulumid-din” adlı kitabını okuttu.

“Hayatta, her zaman ve her şartta yapılabilecek işler olduğu” fikrine inanan Ökten, hiçbir zaman mazeretlerin arkasına sığınmayarak daima iyimser yaşadı.

Arap edebiyatını çok iyi bilen ve güçlü bir hafızaya sahip de olan Ökten, 21 Kasım 1961’de vefat etti.